21 Mart 2013 Perşembe

Tatlılardan en sevdiğim: Gül Tatlısı


 
BİR İŞ VAR                                             
  
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bir iş var bu işin içinde

ORHAN VELİ KANIK


Bu arada gerçekten bir iş var bu işin içinde şiirdeki gibi :)

Canım arkadaşımın cumartesi bebeği oldu. Çok tatlı bir bebek. Normal doğum bekliyorduk  ama apar topar sezeryana aldılar.
Geleceği güzel olsun Defne'ciğimin...
Onunla birlikte yeni umutlar canlansın yaşantımızda ve beraberinde tüm güzellikleri getirsin.

Bu arada çok uzun zaman oldu yazmayalı. Geçen zaman çok yoğun geçti. Tek şikayetim yaşadığımın farkına varamayışım daha doğrusu tadını çıkaramayışım. Sürekli birşeyleri yetiştirme, hızlıca bir sürü şeyi kısıtlı zamana sığdırma peşindeyim.Çalışan bir bayan olmak da işin cabası. Birşeyleri hızlı yaptığımda, farkına  varamıyorum yaptığımın ve zamanın nasıl geçtiğinin. Daha doğrusu bir işi yaparken bir sonraki yapacağım işi düşünüyorum.  Oysa  biraz daha yavaş olup zamanın, anın tadını çıkarmak istiyorum.. 
İşte bu koşuşturmalar arasında gecenin bir vakti bu gül tatlısını yaptım. Şekli ve tadı benim çok hoşuma gidiyor. Umarım sizde seversiniz...



GÜL TATLISI
Malzemeler:
- 1/2 su bardağı irmik
- 1/2 su bardağı yoğurt
- 125 gr oda sıcaklığında margarin
- 1 çay bardağı  sıvıyağ
- Çay kaşığının ucuyla tuz
- 1 paket kabartma tozu
- 4 su bardağı un (unu yine kontrollü eklemek lazım)

İç:
- 1 su bardağı iri kırılmış ceviz
- Tarçın

Şerbet:
- 3 su bardağı su
- 2,5 su bardağı şeker
- 2 çay kaşığı limon suyu

Şerbeti için su ve şekeri kaynatıp ocaktan almaya yakın limon suyunu sıkın ve bekletin.
Hamuru için margarini,yoğurdu ve sıvıyağı iyice karıştırın. İrmiği,tuzu ekleyerek tekrar karıştırın.Kabartma tozu ve unu ekleyin. Unu kontrollü ekleyin ele yapışmayan yumuşak bir hamur olması lazım. Hamuru 10 dakika dinlendirin.

Başka bir kapta ceviz ile tarçını karıştırın. Hamuru bezelere ayırın ve merdaneyle açabildiğiniz kadar ince açın. Ağzı geniş olan su bardağı ile daireler kesin. Ortasına  cevizli karışımdan koyun. Dairelere karşılıklı dört kesik atın. Karşılıklı parçaları birbirine sarın yani parçaları dairenin ortasına doğru gül yaprağı şeklinde kapatarak elinizle şekil verin. Fırın kabınıza dizin ve ısıtılmış 175 derece fırında kızarana kadar 30 dakika pişirin. Fırından çıkarıp hemen şerbetini dökün. Hem şerbet hem de tatlı sıcak olacak.

Eğer şerbeti iyice çekip yumuşasın istiyorsanız üzerine tepsi kapatıp 3-4 saat bekletebilirsiniz. Biz tatlıyı hafif kuru sevdiğimiz için tatlıları sıcak şerbete batırıp çok az beklettim. Hatta batırıp çıkardım.
Yaz aylarında sade veya kaymaklı dondurmayla ikram edebilirsiniz ki dondurmayla güzel oluyor.
Afiyet bal şeker olsun :)

Yeniliklerle , umutlarla dolu bir hafta olsun.

6 Mart 2013 Çarşamba

Baharın İlk Sabahları: Portakallı Kek

BAHARIN İLK SABAHLARI
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: ´Sıkıntılar duradursun!´
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.


ORHAN VELİ KANIK




  
Size bu güzel şiirle merhaba demek istiyorum bu sabah. Hava soğuk ama olsun artık bahar geldi sayılır. Baharı çok seviyorum. Özellikle sabahları güneşin ışıklarıyla içim aydınlanıyor, mutlu oluyorum. Bahar ne güzel bir mevsim...

Gününüzün baharlar kadar aydınlık ve yeni başlangıçlarla dolu olmasını diliyor ve hafta sonu kahvaltısı için yaptığım, evimizi mis gibi portakal kokusuyla dolduran kekin tarifine geçiyorum.

PORTAKALLI KEK
Malzemeler:
-3 yumurta
-7 yemek kaşığı şeker
-7 yemek kaşığı dolu dolu un
-1 paket vanilya
-1 paket kabartma tozu
-1 portakalın suyu
-1 portakalın kabuğunun rendesi
Sosu için:
-2 portakalın kabuğunun rendesi
-2 portakalın suyu
-4 yemek kaşığı şeker

Öncelikle kekin sosunu hazırlayın. Sos için gerekli malzemelerden portakal suyunu ve şekeri ufak bir tencerede bir taşım kaynatın. Sonra içine portakal kabuğu rendesini ilave edip bir taşım daha kaynatıp, sosu soğumaya bırakın.

Kek için ise yumurta ve şekeri iyice krema gibi oluncaya kadar mikserle en az 5 dakika çırpın. Portakal suyunu ve portakal kabuğu rendesini ilave edip tekrar çırpın. Unu, vanilyayı ve kabartma tozunu başka bir yerde karıştırın ve eleyerek yumurtalı karışıma ekleyin. Bu aşamada mikser kullanmayıp tahta bir kaşık yardımıyla karıştırın. Kek kalıbını iyice yağlayın ve karışımı dökün. 180 derece önceden ısıtılmış fırında 40-45 dakika fırın kapağını hiç açmadan pişirin. Kekimizi fırından çıkarıp soğuk sosu üzerine dökün ve mis gibi kokan portakallı kekin kokusunu içinize çekin :)
Not 1: 22 cmlik kek kalıbını kullandım.
Not 2: Eğer kekin sosu iyice çekmesini istiyorsanız dilimleyeceğiniz yerlere kesik atıp ondan sonra sosu dökün.
 
 

4 Mart 2013 Pazartesi

Bazı güzellikler ayrıntılarda gizlidir: Kahvaltı




Bazı şeyleri sevmem için mutlaka bütününü sevmeme gerek yoktur. Mesela bazen bir gömleğin düğmesi, yakasındaki dikiş veya bir tabağın kenarındaki minik bir desen... çük bir ayrıntı bütünden çok cezbedebilir beni. İşte bu kahvaltıda bu minik ayrıntılardan birkaç tane var.

Bakalım sizin hoşunuza gidecek mi? 

Öğünler arasında en çok sevdiğim kahvaltıdır. Gerçi ben her öğünü severek yerim :) ama kahvaltı biraz daha önceliklidir hele de yanında güzel demlenmiş bir çay  varsa.
Haftasonu genelde çok erken kalkarım. Bu haftasonu da bu erkenlerden biraz daha erken kalkıp bazı minik ayrıntılarla  uğraştım :)





Yeşillik Salatası: Bol maydanoz, dereotu, roka ve kırmızı biberi ince ince doğrayıp zeytinyağı, nar ekşisi ve cevizle karıştırdım.

Yeşillik Salatası

Baharatlı Tereyağ:  Diğer hazırlıklara başlamadan tereyağını biraz yumuşasın diye dolaptan çıkardım .Yumuşayınca da yine biraz kekik, biraz nane ve biraz kırmızı pulbiber ile karıştırdım ve buz kalıplarına koyup buzluğa koydum. Kısa sürede sertleşiyor zaten... Siz  karışık olarak sevmezseniz her bir baharat için ayrı ayrı hazırlayabilirsiniz.


Peynir Topları: Evde kalmış yarım, parçalanmış peynirleri  (istediğiniz her çeşit peynir olur) ezip labne peynir ile karıştırdım. Cevizden biraz küçük toplar yaptım. Maydonozu ve dereotunu ince ince kıydım. Bu topların bazılarını dereotuna, bazılarını maydonoza, bazılarını da kırmızı pul bibere buladım. Çörekotu veya susama da bulayabilirsiniz...



Sucuklu Yumurta: Biliyorum çok basit ama yine de yazmak istiyorum. Normalde ben hep sucuklu yumurtayı iştahla yiyenlere imrenirim. Aslında sadece sucuklu yumarta yiyenlere değil her türlü yumurta yiyenlere... Çünkü ben hiç yumurta sarısı yemedim. Tadını hiç bilmiyorum. Sadece yumurta beyazını yiyebiliyorum ama evdekilere her türlüsünü yapıyorum. Yazacağım pişirme biçimini ise tatile giderken uğrayıp kahvaltı yaptığımız Afyon İkbal Tesislerinde gördüm. Sucukları önce su ile pişiriyorlar sonra yumurtayı kırıyorlar. Bu sayede sucuklar kurumuyor ve daha güzel oluyor. Ben de artık hep bu şekilde pişiriyorum. Sucukları doğrayıp tavaya koyalım. Sucukların seviyesinde sıcak su ilave edip suyunu çekene kadar pişirelim. Suyunu çekince terayağ ilave edelim ve hafif kızartalım. Ben genelde sucuğun bıraktığı yağa göre tereyağ ilavesi yapıyorum. Bazen hiç yağ koymadığım da oluyor. Sonra üzerine yumurtaları kıralım ve kapağını kapatıp sevdiğiniz kıvama gelene kadar pişirelim.

Sucuklu Yumurta

Portakallı Kek: Bir sonraki post da tarifini yazacağım :)

Turunç reçeli, patlıcan reçeli, incir reçeli, pişirdiğim sütün üstündeki kaymak ve dereotlu galetalar (Bunu yapmayı deneyeceğim bir ara)

Ayrıntılarında güzellikler bulabileceğiniz mutlu bir hafta olmasını diliyorum.